Latince adı “Malva Vulgaris” olan Ebegümeci, 1500’e yakın türüyle kutuplar hariç dünyanın hemen her yerinde yetişir. Deniz kenarlarını, bataklık, nehir yakınlarını ve rutubetli ortamları sever. Ebegümecigiller familyasındandır. Bu çokyıllık ve otsu bitki Türkiye’nin hemen her yerinde yaygın olarak yetişmektedir.
Antik Yunan ve Roma döneminden bu tarafa sebze olarak birçok kültür tarafından kullanılmış bir bitkidir. Kendine has tadı ve kokusuyla beğeni toplayan Ebegümeci, kavurma ve böreklerin harçlarına katılır. Pirinçli yemeği meşhurdur. İri yapraklarından çok lezzetli sarma yapılır. Dilenirse bitkinin körpe yaprakları haşlanarak yoğurtla beraber de yenilebilir. Bazen de çiğ haldeyken salatalara hem renk hem de farklı tat katmak için kullanılabilir.
Ebegümeci bitkisinden; ebegümeci çayı, ebegümeci yağı, ebegümeci kremi ve merhemi üretilir.
Bu çok yönlü bitkinin kökü, yaprakları ve çiçekleri doğru mevsimde toplanarak taze ya da kurutularak tüketilebilir.
Latince ismi ‘Acorus calamus’ olan Eğir kökü, yılanyastığıgiller familyasındandır. Dere ve durgun su yataklarında yetişen çokyıllık otsu bir bitkidir. Anavatanı Kuzey Amerika ve Hindistan’dır. Ülkemizde, Sapanca, Yeniçağa, Beyşehir ve Eğirdir göllerinin kenarında doğal koşullarda yetişir.
Diğer isimleri Azakeriği ve Hazanbel olan Eğir kökü eski çağlardan beri Anadolu’da kullanılmıştır.
1550 yılında Anadolu’dan Avrupa’ya götürülen bitki burada da hızla yaygınlaşmıştır. Osmanlı zamanından kalan eserlerde hatta Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”’sinde bile Eğir kökünden bahsedilir.
Eğir kökünün kendine has kokusu ve acılığı vardır. Ancak bitki kurutulduktan sonra bu acılık tamamıyla kaybolur. Bazı kültürlerde köklerinden çorba ve yemek yapılmaktadır. Eğir kökü, mayıs ve ağustos aylarında başağa benzeyen güzel çiçekler açar.
Eğir kökü bitkisinden; eğir kökü çayı, eğir kökü yağı, eğir kökü tentürü ve şarabı üretilir.
Latince adı “Cynara scolymus” olan Enginar yaprağı, papatyagiller familyasındandır. Anavatanı Güney Avrupa ve Akdeniz’dir. Ülkemizde Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde doğal olarak yetişmektedir. Enginarın sert gövdesi olukludur ve oldukça kuvvetlidir. Sapsız yaprakları uzun oval ve parçalı yapıda çokyıllık otsu bir bitkidir.
Farklı tadı ve hemen her çeşit sebzeye, ete uygunluğuyla sofraları süslemeye adaydır: Tavuklu enginar, havuçlu enginar, enginar salatası, enginar mücveri, zeytinyağlı enginar, enginarlı pizza… Kısacası enginar hemen her tür yemekte tadını özgürce sergiler. Birçok mutfak kültürünün vazgeçilmez sebzelerinden biridir.
Enginar, binlerce yıldır ekilip yetiştirilen ve gıda olarak tüketilen bir sebzedir. Yunan, Roma ve Eski Mısır dönemlerinde yemeklerde kullanıldığı biliniyor. Avrupa’nın Enginar bitkisiyle tanışması 15. Yüzyıla rast gelir.
Enginar yaprağı bitkisinden; enginar yaprağı çayı, enginar yaprağı yağı ve enginar yaprağı ekstraktı üretilir.
Latince adı ‘echinacea angustifolia’ olan Ekinazeya papatyagiller familyasındandır. Anavatanı Amerika’dır. Ülkemizde bazı yörelerde kirpi otu, kirpi başı, erguvani kirpi başı, samson kökü olarak da bilinen çokyıllık bir bitkidir.
Bir öbek etrafında birden fazla dallara ayrılarak büyüyen Ekinazeya çiçeği dairesel eksen etrafına dizilmiş taç yapraklardan oluşur. Bu yaprakların rengi sarıdan turuncu ve mor renge kadar çeşitlilik gösterir.
Uygun şartlarda kurutulan Ekinazeya bitkisi cam kavanoz içinde, nemsiz, serin ve loş ışıkta saklandığında raf ömrü 1 yıldır.